17 Kasım 2009 Salı

İçsular

İç sular
İçsuları karasularının ölçülmeye başlandığı esas hattın kara tarafında kalan deniz alanlarıdır. Karasularının iç sınırı ile kara ülkesi arasında kalan deniz kesimi içsulardır.
Bu su alanları: koylar, körfezler, limanlar, kapalı denizler, iç denizler, düz esas hatlar yönteminin uygulandığı durumlarda bu hatların berisinde kalan su kesimleri girmektedir.

Esas hat:
Devletin yetkisine tabi olan deniz alanlarının ölçülmeye başlandığı hattır.
Değişik hukuki rejimlerin geçerli olacağı deniz alanlarının sınırlarının tespit edilmesi için karasularının iç sınırının saptanması gerekir.
Karaların iç sınırı içsular rejiminin geçerli olduğu deniz kesimi ile karasuları rejimini ve diğer deniz alanlarını ayıran sınırdır.
Karasularının iç sınırının tespitinde ise iki yöntem vardır:
1- Normal esas hat: Suların en alçak olduğu zamandaki coğrafi kıyı çizgisine eşittir. Kıyı doğrultusundaki en düşük cezir hattıdır, suların en çok çekildiği hattır.
2- Düz esas hat: Kıyı fazla girintili ve parçalanmışsa veya kıyının hemen yakınında adalar, kayalar varsa, bu tür kıyılarda iç sınır kıyının uygun uç noktalarını birleştiren düz hatlar esas alınarak saptanır.

Körfezler, limanlar, mercan adaları, resiflere sahip adalar, akarsu ağızları, cezir yükseklikleri, çok girintili çıkıntılı kıyılar, kıyıya çok yakın adalar, doğal özellikleri nedeniyle kıyı çizgisinin çok değişken olduğu yerler, tüm bu yerlerde düz esas hat yöntemi uygulanır. Esas hat uç noktaların birleştirilmesi ile elde edildiğinden, bu esas hat ile kara ülkesi arasında kalan deniz alanı içsuları oluşturur.

1958 Cenevre KBBS ve 1982 BMDHS içsuların sahip olacağı deniz alanının düz esas hat yöntemine başvurarak tespit edilmesini düzenlemişlerdir.

Bu yöntemin uygulanma şartları 1958 Cenevre KBSS ve 1982 BM DHS de düzenlenmiştir. Bunlara göre düz esas hatların çiziminde kıyının genel istikametinden önemli ölçüde sapılmayacaktır.

Kapalı denizler- İç denizler
Kapalı deniz: tamamen bir veya birkaç devletin toprakları ile çevrili geniş su alanıdır.
Kapalı deniz tek bir devletin toprakları ile çevriliyse bu deniz kıyı devletinin ülkesinin bir parçası sayılır. Hukuki açıdan böyle denizlerle, diğer göller arasında bir fark yoktur.
Kapalı deniz iki veya daha fazla devletin toprakları ile çevriliyse, bir sınır gölü durumunda olan bu denizin hukuki rejimini devletler aralarında bir andlaşma ile tespit ederler.

Coğrafi nedenle iç deniz: kıyıları aynı devlete ait ve genişliği karasuların genişliğinin iki katından az olan bir boğazla açık denize bağlı bir deniz iç deniz sayılır.

*açık denizlerde seyrüsefer serbestliği ve karasularından yabancı ticaret gemilerinin zararsız geçiş hakkı bir uluslar arası deniz hukuku kuralı olarak kabul edilmiştir. Bu konulara ilişkin özel bir andlaşmaya gerek yoktur.
*tek başına geçiş serbestliği tanınmış olması, bir iç denize açık deniz statüsü vermeye yeterli değildir. Geçiş serbestliği tanınan bir deniz alanı diğer bakımlardan kıyı devletinin ulusal yetkilerine tabi kılınabilir.

Körfezler
Düz esas hat yöntemi uygulanır.
Coğrafi bakımdan körfez: denizin kara ülkesine doğru oluşturduğu derin girintiyi ifade eder. Körfezlerin ve koyların hukuki rejimi arasında bir fark yoktur.
Uluslar arası deniz hukuku(1958 Cenevre KBBS, 1982 BM DHS) tüm kıyıları aynı devlete ait olan ve şu niteliklere sahip körfezlerin kapsadığı deniz alanlarını iç sular rejimine tabi tutar:
1- körfezin ağzını kapatan bir doğru çizginin çap alınarak çizilen yarım daire alanının körfezin kapladığı su alanına eşit ya da küçük olması gerekir.
2- Körfezin doğal giriş noktaları arasındaki uzaklığın 24 deniz milini aşmamamsı gerekir. Böylece çok geniş ağızlı körfezlerin içsular rejiminden yararlanma imkanları ortadan kalkmaktadır.

İki ya da daha çok devlet arasında yer alan körfezlerin hukuki rejimi her somut olayda körfezin gösterdiği coğrafi özelliklere göre ilgili kıyı devletleri kendi aralarında anlaşarak körfezin birer bölümünü kendi içsuları olarak kabul edebilirler.

Tarihi körfez: Yukarıdaki iki şart aranmadan da bazı körfezler içsular rejiminden yararlanırlar. Ancak bunlar dışında 2 şart aranır:
1- yeterli ve uzun bir süreden bu yana sürekli olarak söz konusu körfezin ilgili devletin egemenliği altında bulunması
2- bu durumun diğer devletler tarafından kabul edilmiş bulunması

Limanlar
Körfezler gibi içsular rejiminden yararlanırlar. Limanlarda da düz esas hat yöntemi uygulanır.
Limanlar deniz ulaşımı ve seyrüsefer ihtiyaçlarını güvenlik içinde karşılamak üzere gemilerin uğramasına ve barınmasına uygun olan, genelde tabiatın hazırladığı ve insanların geliştirdiği yerlerdir.
Limanlarla ilgili 1958 ve 1982 Sözleşmelerindeki kurallar:
1- Limanların içindeki deniz alanı içsular olarak kabul edilir.
2- Limanlarda düz esas hattın tespit edilmesinde yararlanılan uç noktalar, limanın ayrılmaz parçasını oluşturan sürekli tesislerin en uçtaki noktalarıdır
3- Limanın açığında bulunan tesisler, yapay adalar ve demir yerleri limanın parçası olarak kabul edilmezler, bunlar içsular rejimine tabi değillerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder