17 Kasım 2009 Salı

Gemi Sicili

Bayrak: Vatandaşlığa karinedir. Gemiler bayrağını taşıma yetkisine sahip oldukları devletin vatandaşlığına sahiptirler.

1958 Cenevre KBBS ve 1982 BM DHS de açık denizde seyreden veya yabancı sulara giren gemilerin bayrak taşıması andlaşma hükmüdür.

Her devlet kendi bayrağını taşıma şartlarını kendisi tayin eder.

Gemilerin sadece bir devletin bayrağı altında sefer yapmaları yükümlülüğü vardır. İki ya da daha fazla devletin bayrağını taşıyan gemiler vatansız gemi muamelesi görürler.

Yetkili makamlar gerekli şartların yerine gelmesi durumunda vatandaşlığını ve milli bayrağı çekme hakkını simgeleyen gösteren belgeleri düzenleyip verirler.

Gemilerin tescili:
Tescil bir geminin vatandaşlığını gösteren en önemli faktördür. Vatandaşlık geminin tescili için bir şartsa da bir geminin tescil edilebilmesi için vatandaşlık yanında bayrak çekme hakkı da bulunmalıdır.
Tescilin kamu hukuku bakımından önemi:
1- güvenlik, gemi adamları, gemi düzeni gibi konularda hangi devletin yetkili olduğunu
2- hangi devletin diplomatik koruma ve konsolosluk yarımdı yapacağını
3- kabotaj hakkının varlığını
4- savaş halinde savaş kurallarının ve tarafsızlığın gemiye karşı nasıl uygulanacağını gösterir
.
Tescil geminin vatandaşlığına dair resmi makamlarca tutulan en güvenli belgedir. Uygulamada ise devlet himayesinin tek kriteri olarak kabul edilmiyor. Çünkü tescil bazı durumlarda devletle gemi arasında gerçek ve etkili bir bağlantı kurar.

Sicil türleri:
Geleneksel ulusal sicil:
Gemi sahibi, işleticisi ve gemi adamlarının tescil devletinin vatandaşı olması ve bu devlet ülkesinde ikamet etmesi gerekir.

Off- shore sicil:
Rekabet gücünü arttırmaya yöneliktir. Uluslar arası iş gücü piyasasından düşük maliyetli gemi adamı temini ve vergi imtiyazları gibi çeşitli imtiyazlarla gemi sahiplerini kendilerine çekerler.

Açık- Elverişli Sicil( Kolay Bayrak):
Ortaya çıkış sebepleri:
1- önceleri savaşan devletin siciline kayıtlı bir ticaret gemisi tarafsız bir devlet siciline kaydedilerek ticari faaliyetlerini diğer savaşan devletlerin müdahalesine uğramadan serbestçe devam ettirebiliyordu.
2- Ekonomik sebeplerle açık sicile yöneliş arttı çünkü denize kıyısı bile olmayan bazı devletler hemen hemen bütün gemi sahipleri tarafından yerine getirilebilecek düzeydeki esnek şartlarla denizcilik piyasasına çıkmaya başladılar. Gemi sahipleri de vergi yükümlülüğünün az ve tescil maliyetinin düşük olması sebebiyle kara para aklanmasına da müsait olan bu sicile meyletmişlerdir. (Vergi muafiyeti yoluyla doğrudan doğruya kolaylık sunar, mali olarak da ucuz yabancı gemi adamı istihdamına göz yumarak dolaylı kolaylık sağlar, bu sebeple caziptir. )
3- Devletler hukuku gemilere vatandaşlığın hangi şartlarla verileceğini devletlerin iç hukukuna bıraktığından bu hakkın serbestçe kullanılması elverişli sicillerin yaygınlaşmasını sağlamıştır.
4- Askeri sebeplerle, yakın zamanlarda donanma kuvvetlerince sunulan korumadan faydalanmak için belirli ülke ya da ülkelerin bayraklarının tercih edildiği görülmüştür.

Sonuç: hangi gerekçeyle olursa olsun kolay bayrak uygulamasıyla gemi malikinin vatandaşı olduğu ülke ile gemi üzerinde bulunan hukuki hak ve kontrol imkanı ortadan kalkmaktadır.

Uluslar arası- ikinci sicil:
1958 ve 1982 sözleşmelerinin elverişli sicil olgusunu ortadan kaldırmakta yetersiz kaldığını gören devletler, kendi ülkelerinde ikinci sicil adıyla yeni bir sicil türü geliştirmişlerdir. Elverişli bayrağın sağladığı birçok avantajı da içeren bu siciller giden gemilerin milli filolara katılmasını sağladı ancak bugün uluslar arası sicillerle ticaret faaliyeti gösteren dünya filosunun yarıya yakını yanında elverişli siciller de tamamen ortadan kalkmamıştır.

Gemilerin Tescili Hakkında BM Sözleşmesi:
Elverişli sicille gemiye sahibinin vatandaşı olduğu devlet bayrağının yerine bir başka devlet bayrağının çekilmesi uluslar arası hukukta tartışmalar oluşturmuş, baskın görüşe göre gerçek kişilerde olduğu gibi gemilerde de vatandaşlığın yakın bağlantı esası düşüncesi ağırlık kazanmıştır.

Bu görüş 1958 ve 1982 sözleşmelerine de yansımıştır. Bunlara göre devletler ile kendi bayraklarını çekme hakkı tanıdıkları gemi arasında gerçek bir bağlantı olmalıdır. Bu bağlantı ile bayrak devleti gemi üzerindeki kamusal yetkilerini kullanabilecek, idari, sosyal ve teknik kontrollerini etkili bir şekilde yapabilecektir.
Bu sözleşmeler her devlet ülkesindeki gemilerin tescili, vatandaşlığın verilmesi ve kendi bayrağını çekmesi için gereken şartları belirleme yükümlülügü getirmiştir.( uluslar arası andlaşmalarda açıkça kabul edilen istisnalar hariç çifte vatandaşlığa izin yoktur.)
Her devlet de bayrağını çekme hakkını verdiği gemilere bayrakla ilgili belgeleri vermek zorundadır.

1986 daki BM Ticaret ve Kalkınma Konferansının desteğinde yapılan BM konferansında kabul edilen Gemi Tescil Şartları Hakkındaki Sözleşme ye göre(henüz yürürlüğe girmemiştir) gemi ile bayrak devleti arasında gerçek bir bağlantı kurmak için 3 temel unsurun varlığı aranacaktır, sözleşmede bayrak devletine ilk iki şart arasında bir tercih hakkı tanınmaktadır.

1- Gemi adamlarının milliyeti
2- Gemi maliklerinin milliyeti
3- Geminin yönetiminde donatma iştiraki veya gemi işletme şirketlerinin milliyeti

Özet: gemi bayrağını taşıdığı devletin vatandaşıdır. Yalnızca bir devletin bayrağı altında seyredebilirler. Birden fazla ülkede aynı anda tescil yoktur. Geminin bir ülkenin bayrağını taşıyabilmesi için o ülke devleti ile gemi arasında gerçek ve yakın bir bağlantı kurulmuş olmalıdır. Sözleşmeye göre gerçek ya da yakın bağlantı: geminin mülkiyeti ve idaresinin bayrak devletinin vatandaşlarına ait olması, gemi personelinin bayrak devleti vatandaşı olmasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder