17 Kasım 2009 Salı

Türk Uluslararası Gemi Sicili - Gemi Türleri

Türk Uluslararası Gemi Sicili
Türkiye bu son bahsedilen 1986 Gemilerin Tescili ile ilgili BM Sözleşmesine de taraf değildir. Elverişli sicilin Türk denizciliğini etkilemesi üzerine 1999 tarihinde Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu (TUGS) yürürlüğe girmiştir. Bu düzenlemeye göre:

TUGS ye tescil edilebilecek gemiler:

Gemiler için aranan şartlar:
Gemilere bir yaş sınırlaması getirilmemiştir. Maliki kim olursa olsun;
1- Bu kanunun yürürlüğe girdiği anda milli gemi siciline tescilli olan
2- Türkiye de inşa edilen gemi ve yatların tescili mümkündür

Gemi maliki için aranan şartlar:
1- Türkiye de ikamet eden Türk ve yabancı uyruklu gerçek kişilere ait gemi ve yatlar
2- Türk mevzuatına göre kurulmuş şirketlere ait gemi ve yatlar
donatanlarının talebi üzerine doğrudan doğruya TUGS ye kaydedilirler.

Türk Ticaret Kanunu ve TUGS arasında çatışma:
TTK ya göre hisseleri belirli bir oranı hamiline yazılı olan anonim şirketlere ait gemiler tescil edilemezken, TUGS ye göre bu tür gemilerin tescili mümkündür.

Türk olmayan gerçek ya da tüzel kişiler :
1- Yurt dışından finansal kiralama yoluyla temin edilecek gemiler ve yatlar
2- Türkiye de ikamet eden yabancı uyruklu gerçek kişiler ve Türkiye de Türk mevzuatına göre kurulmuş olup da ortakları TC vatandaşı olmayan şirketler

Gemi türleri:
Mülkiyeti özel hukuka tabi gerçek ve tüzel kişilere ait olan gemiler özel sektör gemileri,
Mülkiyeti devlete ait olan gemiler devlet gemileridir. Geminin türü ve dolayısıyla gemiye tabi olacak hukuk kurallarının tespitinde ilk ölçü geminin tahsis edildiği amaç olacaktır.
Özel gemiler
Ticaret gemileri:
1958 ve 1982 Sözleşmelerinde ticaret gemilerinin tanımı yapılmamıştır.
Tüm ticaret gemilerinin karasularından zararsız geçiş hakkı mevcuttur.
Zararsız geçiş hakkının varlık sebebi de deniz ticaretinde ulaşımın serbest ve kesintisiz olmasını sağlamaktır.

1982 BM Sözleşmesi savaş gemisinin tanımını yapmıştır buna göre en geniş anlamıyla savaş gemisi dışında kalan diğer gemiler ticaret gemisi olarak nitelendirilebilir.
Gemi ekonomik bir kazanç amacına tahsis ediliyorsa o ticaret gemisidir.
1958 Cenevre KBBS ve 1982 BM DH Sözleşmesinde yer alan bütün gemilere uygulanacak kurallar ve ticaret gemilerine uygulanacak kuralların tamamı, ticari amaçlar için kullanılan devlet gemilerine de uygulanacaktır.
İki sözleşme de geminin bağlı olacağı hukuki rejimi geminin tahsis edildiği amaca göre belirlemektedir.

Türk Hukuku da geminin tahsis amacına ilişkin ölçüyü kabul eder:
Denizde kazanç elde etme maksadına tahsis edilen ve fiilen böyle bir maksat için kullanılan her gemi kimin tarafından veya kimin namına ve hesabına kullanılırsa kullanılsın Ticaret gemisi sayılır.

- denizde kazanç teminine tahsis edilmiş olacak
- kimin nam ve hesabına çalıştığını tespit etmeye gerek yok

Ticari olmayan gemiler:
Özel hukuk gerçek veya tüzel kişilerine ait olmasına rağmen denizde ekonomik bir kazanç elde etmeye yönelik faaliyet göstermeyen gemilerdir.
Ticari olmayan gemiler deniz hukuku sözleşmelerinde ticaret gemilerinin tabi olduğu hukuki rejime bağlıdırlar ve bunlara da zararsız geçiş ve yargı yetkisine ilişkin diğer kurallar uygulanabilir.

Devlet gemileri:
Mülkiyeti devlete veya bir kamu tüzel kişiliğine ait olan gemilerdir. Bunlar ; savaş gemileri, kamu hizmeti gören gemiler ve ticari amaçla kullanılan gemilerdir.

Savaş gemileri:
Bayrağını taşıdıkları devletin kara ve hava kuvvetleri gibi ulusal savunma hizmetlerini yerine getirmekle görevli gemilerdir.
1982 Cenevre Açık Deniz Sözleşmesi, sadece deniz kuvvetlerine mensup değil, bir devletin silahlı kuvvetlerine mensup olan belirli nitelikleri taşıyan gemileri de savaş gemisi sayar. 1982 BM DH Sözleşmesi silahlı kuvvetlere ait gemileri savaş gemisi sayar.

Savaş gemileri devletin egemenlik kudretini temsil ettiğinden mutlak dokunulmazlığa sahiptirler. Tabi ki bu gemilere kıyı devletinin karasularındaki düzenine uymamak yetkisi vermez.
Savaş gemisi de kıyı devleti kendisine zararsız geçiş hakkı tanıdığı durumda aynen ticaret gemileri gibi kıyı devletinin hukuk mevzuatına uymakla yükümlüdür.
Savaş gemisinin kıyı devletinin geçişle ilgili kanunlarına ve düzenlemelerine uymaması ve uyması için kendisine ulaşan bir talebi umursamaması halinde kıyı devleti bu savaş gemisinin derhal karasularını terk etmesini isteyebilir.
Ticaret gemilerinden farklı olarak savaş gemilerinin sahip oldukları dokunulmazlık ilkesinin bir sonucu olarak kıyı devletinin yargı yetkisine tabi kılınmamışlardır.
Savaş gemisi üzerinde tek yetkili devlet bayrak devletidir.
Savaş gemisinin sebep olduğu zarar sebebiyle bayrak devletinin sorumluluğu: bayrak devleti, savaş gemisinin kıyı devletinin geçişle ilgili kanunlarına ve düzenlemelerine veya sözleşmenin hükümlerine veya uluslar arası hukukun diğer kurallarına riayet etmemesi sebebiyle ortaya çıkan herhangi bir kayıp veya zararın sorumluluğunu taşıyacaktır.

Kamu hizmeti gören gemiler:
Devletin kamu hizmetlerine tahsis edilen veya fiilen kamu hizmetinde bulunan ve ticari olmayan gemiler bu kategoridedir.

Genel kamu yararı için tahsis edilen bu gemilerin savaş gemilerinin tabi olduğu hukuki rejime bağlı oldukları genelde kabul edilir. Brüksel Sözleşmesine göre bu tür gemiler herhangi bir yolla taciz, tevkif ve zapt edilemezler.
1958 Cenevre KBBS savaş gemilerine uygulanacak kuralların ticari amaçla kullanılmayan diğer devlet gemilerine de uygulanacağını öngörür.

Ticari amaçla kullanılan devlet gemileri:
Devlete ait olan gemi denizde kazanç teminine tahsis edilmişse veya böyle bir amaca tahsis edilmediği halde fiilen denizde kazanç elde etmede kullanılıyorsa ticaret gemisi sayılır.
1958 Cenevre KBBS ticari amaçla kullanılan devlet gemilerinin ticaret gemilerinin hukuki rejimine tabi olacağını öngörür. Bu düzenleme ticari amaçla kullanılan devlet gemileri üzerinde yargı yetkisinin kullanılmasını sağlayan ve dokunulmazlık ilkesini geçersiz kılan bir düzenlemedir.
1982 BMDH Sözleşmesinde de ticari amaçla kullanılan devlet gemileri yargı yetkisinin kullanılması açısından ticaret gemilerinin tabi olduğu kurallara açık bir şekilde tabi kılınmıştır.
Her iki deniz hukuku sözleşmesinde de ticari amaçla kullanılan devlet gemilerinin hukuki rejiminin ticaret gemileri ile aynı şekilde düzenlenmesi gemilere uygulanacak hukuk kurallarında geminin tahsis edildiği amacın ölçü alındığını gösteriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder